İstanbul; adına şiirler yazılıp şarkılar söylenen,
sokaklarıyla tarihi yaşatan bir şehirdir. İstanbul'un her köşesi tarih kokar ve
bize geçmiş günlerden kesitler sunar. Bu tarihi şehrin gezebileceğiniz onlarca
noktası vardır. Ben size İstanbul'a gidice gidebileceğiniz yerlerin bir kısmını
anlatacağım.
TOPKAPI SARAYI
Ecdadımızın muhteşem eseri olan Topkapı Sarayı İstanbul'a gelenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken mekanların başında gelir. 1478 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan saray 400 yıl boyunca padişahların yaşadığı devleti idare ettikleri ana merkez görevini üstlenmiştir. Abdülmecit döneminde ziyarete açılmıştır. Halen günümüzde yerli yabancı turistlerin ilgi odağı halindedir. Müze salı günleri hariç her gün ziyarete açıktır. Müze giriş ücreti harem bölümü hariç 30 TL dir. Harem ve Zülüflü Baltacılar Koğuşu 15 TL ve Aya İrini Kilisesine giriş 20 TL dir.
Ecdadımızın muhteşem eseri olan Topkapı Sarayı İstanbul'a gelenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken mekanların başında gelir. 1478 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan saray 400 yıl boyunca padişahların yaşadığı devleti idare ettikleri ana merkez görevini üstlenmiştir. Abdülmecit döneminde ziyarete açılmıştır. Halen günümüzde yerli yabancı turistlerin ilgi odağı halindedir. Müze salı günleri hariç her gün ziyarete açıktır. Müze giriş ücreti harem bölümü hariç 30 TL dir. Harem ve Zülüflü Baltacılar Koğuşu 15 TL ve Aya İrini Kilisesine giriş 20 TL dir.
SOĞUK ÇEŞME SOKAĞI
Sultanahmet semti içerisinde bulunmaktadır. Eski Türk
filmlerinin unutulmaz mekanları arasında yer alan soğuk çeşme sokağı tarihsel
dokusuyla nostaljik mekanların başında yer alır. Sokağın trafiğe kapalı olması
sebebiyle fotoğraf çekmek isteyen yerli yabancı turistlerin ilgisini
çekmektedir. Sokağın adı bu sokakta bulunan III. Selim dönemine ait 1800 tarihli
mermer bir Türk çeşmesinden alınmıştır.
Tarihle sanatı birleştiren bu medrese 16. Yy da Kanuni
Sultan Süleyman Döneminde yaptırılmıştır. Medrese'de ücret karşılığında hat,
ebru, takı, resim gibi atölyelere katılmanın yanı sıra çay kahve içebilir ve
hafta sonları güzel kahvaltı yapmanın tadına varabilirsiniz. Cafer Ağa
Medresesi Kanuni Sultan Süleyman döneminde Babüssaade ağalarından Cafer Ağa
tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır.
Görkemli yapısı ile yerli yabancı turistlerin İstanbul'a
gelince uğrak noktası haline gelmiştir. Bizans İmparatoru 1. Jüstinyen
tarafından yaptırılmış daha sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye
dönüştürülmüştür. Tarihe şahitlik eden bu yapı her sene yüzlerce turisti
ağırlamaktadır. Ayasofya müzesi Pazartesi hariç her gün ziyarete açıktır. Giriş
ücreti 30 TL dir.
Suların içinde bulunmasıyla ve yaşandığı rivayet
edilen ilginç efsaneleriyle yerli yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmiş
bir mekandır. Bizans İmparatoru tarafından sarayın su ihtiyacını karşılamak
için kullanılmıştır. Fatih Sultan Mehmet döneminde de bir süre aynı amaç için
kullanılmaya devam edilmiştir. Sütunların üzerinde bulunan şekillerin gözyaşını
andırması yapılırken kaybedilen birçok kölenin dramını temsil etmesi efsaneler
içerisinde yer alır. Dünyaca ünlü birçok devlet başkanı tarafından ziyaret
edilmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan tarafından
istenmiş ve Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Mimar Sinan'ın yaptığı en büyük
hamamdır. Son dönemlerde diziler sayesinde popülerliği artmıştır. Hamamın
fiyatı diğer hamamlara göre çok pahalıdır. 35 dk'lık bir masaj keyfi 85 £
civarındadır.
SULTAN AHMET BİNBİRDİREK SARNICI
Sarnıç Büyük Konstantin döneminden günümüze kadar kalan
nadir eserlerden biridir. Şehrin su ihtiyacını karşılamak için yapılan sarnıç
günümüzde gezi amaçlı kullanılmaktadır. İstanbul'a yolu düşenlerin mutlaka bu
gizemli sarnıcı görmeden gitmemeleri gerekir. Sultan Ahmet semtinde Adliye
Sarayı'nın üst tarafında meydanın altında bulunmaktadır.
GÜLHANE PARKI
Osmanlı Döneminde Topkapı Sarayı'nın has bahçelerinden biri olarak kullanılmaktaydı. Döneminde sayısız çiçeklerle çok süslü olan park bir süre bakımsız kalmıştır. Günümüzde tekrardan bakımı yapılan park eski haline dönmüştür. Temiz hava almak isteyen İstanbulluların uğrak mekanı haline gelmiştir. Çay bahçelerinde oturup dinlenme fırsatı yakalayabilirsiniz. İstanbul ilinin Fatih ilçesinde yer alır.
Büyükada, Heybeliada, Burgazada gibi bir takım adalar eski dönemlerde prens
adaları olarak da bilinmekteydi. Bunun nedeni ise Bizans İmparatorluğu
döneminde taç giymiş saray mensupları İstanbul'a uzak olduğu için bu adalara
sürgün edilmiştir. Günümüzde nostalji havasını hala kaybetmemiştir. Adaya
gittiğinizde fayton sefası yapabilirsiniz ya da bisiklet kiralayıp adayı
bisikletlerle gezebilirsiniz. Trafik yoktur bu nedenle hafta sonunu şehrin
gürültüsünden uzak geçirmek isteyenlerin tercih edebileceği mekandır. Adalarda
piknik yapıp denize girebilirsiniz.
İmparatorluk döneminde Osmanlı Kaptan-ı Derya'sının
gemileri demirlediği bir alan olarak kullanılmış daha sonra has bahçeye
çevrilmiştir. Cumhuriyet Döneminde Atatürk'ün ziyaretlerinde kaldığı mekan
olmasıyla ve hayata burada gözlerini yumması nedeniyle büyük önem taşımaktadır.
Her döneme ait tarihi dokunun bulunması sebebiyle mutlaka görülmesi gereken
yerlerden biridir.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a
yaptırılan Süleymaniye Hamamı Mimar Sinan'ın "kalfalık eserim" diye
tabir ettiği eserleri arasında yer alır. Bugün turistik amaçla kullanılabilen
daha çok yabancı turistlerin ilgisini çeken hamamdır.
RUMELİ HİSARI
Osmanlı döneminde, İstanbul
'un
Fethi sırasında Anadolu Hisarı'ndan halat çekmek için yapılmış olan etrafı
kalelerle kaplı Rumeli Hisarı günümüzün vazgeçilmez mekanları arasında yer
alır. Hem turistlerin hem İstanbul'da yaşayanların kesinlikle bir hafta sonu
kahvaltısı için aynı zamanda da tarihi yapıyı görmek için gitmesi gereken
mekanlardandır.
DEVAMI GELECEK...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder